24 Aralık 2016 Cumartesi

YAPAY PAPATYA

  Bir video izlemek istiyorum. Bir kadın çıkıyor öncesinde reklam olarak, sesinin saçlarının yumuşaklığından bahsediyor  sevmiyorum hatta tüylerimi diken diken eden bir yapaylığı var bu kadının. Dünyanın en güzel kadını da olsan ve sesin, tenin, saçların her şeyin ipek dokusunda yumuşacık olsa da sen asla nazik zarif bir prenses  ya da hanımefendi olamazsın diye düşünüyorum. Bu kadar ucuz değil hanımefendilik ve asalet. içten gelmedikçe, hayatının ve karakterinin tamamında can bulmadıkça da olamayacaksın.
   Beni tek rahatsız eden bu kadın değil elbette. O kadar çok ki bu kadınlardan. Kimi zaman alışveriş merkezinde, işyerinde, kahve içmek için oturduğunuz hoş bir kafede, bazen evinizin içinde misafir olarak burnunuzun dibinde buluveriyorsunuz onları. Birileri o kareye yakışacağını düşündüğü cast ajans kataloğundan, düşüncesizce bir fotoğraf seçmiş ve beceriksizce oraya yapıştırıp sözde Photoshop yapmış gibi görünüyor gözüme. Evet ışık uymuş, evet  renk uyumu mükemmel ama hayır ruh uyumu yok ne yazık ki. İşte böyle zamanlarda kocaman bir silgim olsun istiyorum sileyim onları yerine hiç değilse doğal bir çiçek çizeyim, papatya mesela... Bu fikirden sonra ise düşünün, AVM yürüyen merdiveni, vitrin önleri ve mağaza reyonları, başları tavandaki yapay ışıklara güneşmişcesine dönük, ben burdayım, ben özelim diye yalvarırcasına konuşan ve gülen, zavallı hareketli, devasa papatyalarla doluyor. papatya olamayacaklarına kanaat getirip, özgür bırakıyorum hayallerimde hepsini. Üzülüyorum ve sonra şükredip devam ediyorum yoluma.



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder